Cemal Halife “rahmetullahi aleyh“, Anadolu’da yetişen Evliyadandır.
1526 da İstanbul’da vefat etti.
Bir gün, cemaatten biri;
- Hocam, uzun ömürlü olmak için ne yapayım? diye sordu.
Cevabında;
- Din kardeşlerine ikram et. Yemek yedir, buyurdu.
- O zaman ömrüm uzar mı efendim?
- Evet. Allahü teâlânın kullarına yemek yedirenin ömrü uzun olur, buyurdu.
Ve ekledi:
- Din kardeşimiz her şeyin üstündedir, her şeyden aziz, her şeyden değerlidir. Onun duası, kurtulmamıza sebeptir çünkü.
Sertlikten kaçın!
Bir gün de, nasihat isteyen komşusu bir gence;
- Sertlikten kaç! buyurdu. Yumuşak ol. Yumuşaklık, insanı süsler.
Şöyle devam etti:
- Peygamber efendimiz aleyhisselam da yumuşak huylu idi. Çünkü Allahü teâlâ; "Ey Habibim! Sen yumuşak davranmasaydın, tatlı dilli, güler yüzlü olmasaydın, yanında hiç kimse kalmazdı" buyuruyor.
Ve ilave etti:
- Eshab-ı kiram, onun uğrunda mallarını, canlarını, her şeylerini feda ettiler.
- Neden hocam?
- Güzel ahlakına aşıklardı çünkü. Güzel ahlakın en güzeli nedir, bilir misin?
- Nedir hocam?
- İnsanlara yumuşak davranmaktır. Sertlik, ne ailede, ne işyerinde, ne devlette geçer akçe değildir. Dikkat et, sert insanlar yalnız insanlardır.
Müminin alameti
Bir gün de, sevdikleriyle sohbet ederken;
- Müminin alametlerinden birini söyleyeyim mi? diye sordu.
- Söyleyin efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Mümin, verdiği zaman sevinen, günah işlediği zaman üzülen kimsedir.
|