Muhammed bin Muhammed "rahmetullahi aleyh" hazretlerine, "Resulullahın şefaati"nden sordular bir gün.
Şöyle anlattı:
Hazret-i Ömer’i “radıyallahü anh“, vefatından sonra rüyada görüp, sordular:
- Hak teâlâ sana ne muamele etti?
- Beni bir serçeye bağışladı. Şöyle ki, bir çocuk onu yakalamış ve sıkıca bağlamıştı. Onu o yaramazın elinden alıp salıverdim. Bu amelim cenâb-ı Hakka hoş geldi ve beni affeyledi.
Beni karıncaya bağışladı
Hazret-i Ali’ye de “radıyallahü anh“ vefatından sonra sordular:
- Hak teâlâ sana ne muamele etti?
- Beni, bir karıncaya bağışladı. Şöyle ki, küçük bir karınca suya düşmüştü. Onu sudan alıp kuru bir yere koymuştum. Bu sebeple affa kavuştum.
Bir sinek için
İmam-ı a’zam hazretlerine "rahmetullahi aleyh" de sordular aynı suali.
Buyurdu ki:
- Kalemime bir sinek konmuştu. Hemen kovmadım. Kendisi uçuncaya kadar bekledim. Bu hareketim Rabbimize hoş geldi. Bu sebeple affetti beni.
İşte ey kardeşlerim, büyükler buyurur ki:
- Hak teâlâ, bir serçe, bir karınca, bir sinek için affeder de, “Resulullah efendimiz aleyhisselamın şefaati”yle af etmez mi?
Ben Ona aşığım
Bir gün de şunu anlattı:
Cebrail ile Mikail aleyhimesselam, Resulullah efendimiz aleyhisselamın huzuruna geldiler bir gün.
İkisi de insan suretindeydi.
Cibril aleyhisselam Resulullah efendimizin mübarek örtüsünü öptü, öptü, sonra yüzüne sürdü.
Peygamber efendimiz sordu:
- Ya Cebrail, bu ne haldir?
Edeple arzetti:
- Mikail’den sorun ya Resulallah.
Efendimiz aleyhisselam, Mikail aleyhisselama döndü:
- Ya Mikail, sen söyle.
Mikail aleyhisselam anlattı:
- Ya Resulallah, bugün Cebrail kardeşim, Hazretinize gelmek için tam yetmiş defa izin istedi Rabbimizden. Onun bu haline diğer melekler bile şaşıp, merakla sordular:
- Ya Cebrail, niçin bu kadar ısrarla izin istiyorsun?
O da şöyle dedi onlara:
- Beni mazur görün ey melekler. Ben Ona aşığım. Onu görmeden duramıyorum.
|