Seyyid Taha-yı Hakkari hazretleri “kuddise sirruh” bir gün, talebeden birine emredip;
- Van’a git. Şu şu işleri hallet de gel!, buyurdu.
Çocuk gitti Van’a.
İşleri halletti.
Tam dönerken, Van valisi rica etti ondan.
- Burada kalsanız da, Van halkına vaaz-ü nasihat etseniz. Size minnettar kalırım.
Delikanlı;
- Hocam izin verirse olur, dedi.
- Hocan kim senin?
- Seyyid Taha hazretleri.
- Selamımı söyle ve bu ricamı ilet kendisine.
- Peki efendim.
Çocuk dönüp valinin ricasını arzetti bu büyük Veliye.
Seyyid Taha hazretleri buyurdu ki:
- Van için bir mürşid lazım. Ama bu iş sana bana nasip olmaz. Öyle zannederim ki, senin yakınlarından birine nasip olur bu devlet.
Talebe merak etti:
- O kimdir ki hocam?
- Ben de bilmiyorum. Ama ismi Fehim’dir. O, çok büyük evliya olur zannederim.
- Benim bir amcazadem var efendim. İsmi de Fehim.
- Öyle mi? Bir daha geldiğinde Onu da getir, bir göreyim.
Gidip bu müjdeyi söyledi amcasına.
O da oğlu "Seyyid Fehim"i alıp, düştü Nehri yoluna.
Seyyid Taha hazretleri gördü onu.
Hemen anladı beklediğinin o olduğunu.
|