En büyük alim ve evliyalardan Muhammed Baki Billah hazretleri ”kuddise sirruh“, bir gün şunu anlattı cemaatine:
İslam’ın ilk günlerinde iman edenler pek az olup, müşrikler Peygamber efendimiz aleyhisselamı öldürmek için fırsat kolluyorlardı.
Bir gün Resulullah efendimiz tenha bir yerde, bir ağaç altında yatmışlardı ki, müşriklerden biri Onu gördü.
“Dasur” adındaki bu müşrik, güçlü kuvvetli bir pehlivandı üstelik.
“Tamam” dedi içinden, “Bu fırsat kaçmaz”.
Kılıcını kavrayıp sessizce yaklaştı.
Ayak ucuna gelince, kılıcını kaldırıp haykırdı:
- Seni benim elimden kim kurtarır?
Efendimiz aleyhisselam, sakin ve soğukkanlıydı.
Cevap verdiler:
- Beni Rabbim kurtarır!
Adam kılıcını tam savuracaktı ki, göğsüne yediği bir darbeyle yere yıkıldı.
Elindeki kılıcı fırladı öteye.
Dinleyenler merakla sordular:
- Ona vuran kimdi efendim?
- Cebrail aleyhisselamdı. Efendimiz aleyhisselam kalktılar ve o kılıcı yerden alıp, müşrikin boğazına dayadılar.
- Seni benden kim kurtarır?
Müşrik, yalvaran gözlerle baktı Efendimiz aleyhisselama:
- Sen kurtarırsın. Ben ettim, sen etme!
Kâinatın sultanı kılıcı indirip;
- “Kalk!” buyurdular, “Serbestsin”.
Müşrik bu merhametten çok duygulandı.
Peygamber olduğuna inandı yakînen.
Kelime-i şehadeti söyleyip imanla şereflendi.
Bana ilk gelecek olan
Sonra şunu anlattı:
Peygamber efendimiz aleyhisselam;
- “Ehl-i beytimden bana önce Fatıma gelir” buyurdular.
Hakikaten altı ay sonra hazret-i Fatıma validemiz “radıyallahü anhâ” vefat edip kavuştu babasına.
Yine Efendimiz aleyhisselam;
- “Benden sonra hilafet otuz yıldır”, buyurdular.
Buyurdukları gibi gerçekleşti.
Ayrıca;
Veysel Karani hazretlerini görmedikleri halde, bulunduğu yeri ve şemailini bildirdiler eshaba.
Sonra hırkalarını çıkarıp;
- “Bunu ona veriniz!” buyurdular.
Giden sahabiler, onu o yerde ve belirtilen şekilde bulmuş ve hırkayı vermişlerdir.
|