Evliya-yı kiramdan Seyyid Fehim Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sohbetinde;
- Bir şey mutlaka olacaksa, muhakkak, kesin başa gelecekse, onu siz olmuş bilin, buyurdu. Neden? Çünkü bir gün mutlaka olacak.
Ve ekledi:
- Onun için en mutlu, en huzurlu, en mesut insan, ölümü hatırlayandır. Ölüm, frendir çünkü. Ölümü düşünen, fenalık yapamaz. Allah’tan korkar.
Ve bir hadis-i şerif nakletti:
- Sevgili Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Size iki vaiz, -nasihatçı- bırakıyorum. Biri konuşur, öbürü susar) buyurdu.
Merak etiler.
- Bunlar nedir ki efendim?
- Konuşan vaiz, Kur’an-ı kerim, susan vaiz ölümdür.
İslamiyet nedir?
Bir gün de şunu anlattı sevdiklerine:
Bir gün bir köylü gelerek cenâb-ı Peygambere;
- Yâ Resulallah! İslam dini nedir? diye sordu.
Peygamber efendimiz “aleyhisselam” cevaben;
- Bu din, Allahü teâlânın bütün emir ve yasaklarına hürmet etmek, saygı duymak, kabul etmektir. Ve Onun yarattığı her canlıya şefkatli ve merhametli olmaktır, buyurdu.
Sordular:
- Merhametli olmak nasıl olur efendim?
- Herkese merhamet şekli farklıdır. Mesela kâfirlere merhamet, onlara İslamiyet’i anlatmakla, dinimizi sevdirmekle veya bir dini kitap vermekle olur. Acıma hissi budur.
Ve altını çizdi:
- Hiç kimseye kızmaya hakkımız yoktur. Kızmak bize yakışmaz. Kızacak biri varsa, o da biziz.
Anlayamadılar:
- Biz miyiz efendim?
- Evet, biziz. Nefsimiz yani. Çünkü o, Allah’a düşmanlık yapıyor. Ona isyan ediyor. Böyle nefse kızılmaz mı?
|