İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Abdullah-ı Şemdini “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Eshab kime denir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Peygamber efendimizin “aleyhisselam” mübarek yüzünü görmekle, tatlı sözlerini işitmekle şereflenen Müslümanlara, Eshab-ı kiram denir, buyurdu.
Ve devam etti:
- Peygamberlerden sonra gelmiş ve gelecek bütün insanların en hayırlısı, üstünü hazret-i Ebu Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh”dır ve ilk halife budur.
Sordular:
- Ondan sonra kim efendim?
- Ondan sonra insanların en üstünü, ikinci halife Ömer bin Hattab “radıyallahü anh”, sonra en üstünü ve Resulullahın üçüncü halifesi, iman, hayâ ve irfan kaynağı Osman bin Affan “radıyallahü anh” hazretleridir.
- Ondan sonra efendim?
- Ondan sonra insanların en hayırlısı, dördüncü halife, şaşılacak üstünlükler sahibi, Allahü teâlânın aslanı hazret-i Ali bin Ebi Talib “radıyallahü anh”dır.
Eshaba saygılı olun!
Bir gün de Eshab-ı kiramdan “radıyallahü teâlâ anhüm ecmain” sordular.
Cevabında;
- Resulullah efendimiz aleyhisselamın yolunda canlarını, mallarını feda eden, Ona yardım eden Eshab-ı kiramın hepsinin isimlerini saygı ve sevgi ile söylememiz bize vaciptir, buyurdu.
Sözüne devamla;
- Onların büyüklüğüne yakışmayan sözler söylememiz, asla caiz değildir. İsimlerini saygısızca söylemek dalalettir, sapıklıktır, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Resulullahı seven kimsenin, Onun Eshabının hepsini de sevmesi lazımdır. Nitekim kendisi; (Eshabımı seven, beni sevdiği için sever. Onları sevmeyen kimse beni sevmemiş olur) buyuruyor.
Ve ekledi:
- Hadisin devamında; (Onları inciten beni incitir. Beni inciten de, Allahü teâlâyı incitmiş olur. Allahü teâlâyı inciten kimse, elbette azab görecektir) buyuruldu.
|