Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Muhammed Salih “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, her Müslümanın kötü huylarını teşhis edip, bunlardan kurtulmaya çalışması lazımdır, buyurdu.
Sordular:
- Kötü huyların ilacı nedir ki efendim?
- Kötü huyların hepsi için müşterek ilaç, hastalığı ve zararını ve sebebini ve zıddını ve ilacın faydasını bilmektir.
- Sonra efendim?
- Sonra, bu hastalığı kendinde teşhis etmek, aramak ve bulmak lazım gelir.
- Nasıl teşhis eder efendim?
- Bu teşhisi kendi yapar. Yahut bir âlimin, rehberin bildirmesi ile anlar. Mümin, müminin aynasıdır. İnsan kendi kusurlarını zor anlar. Güvendiği arkadaşına sorarak da, kusurunu öğrenir.
Benim kötü huyum var mı?
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, kötü huylarımızın olup olmadığını nasıl anlarız? diye sordular.
Cevabında;
- Bunun bazı yolları vardır, buyurdu. Mesela düşmanlarının kendisine karşı kullandıkları kelimeler, insana ayıplarını bilmesine yarar. Çünkü düşman, insanın ayıplarını arayıp, yüzüne çarpar. İyi arkadaşlar ise, insanın ayıplarını pek görmezler.
Ve daha açıkladı:
- Birisi İbrahim Ethem hazretlerine, ayıbını, kusurunu bildirmesi için yalvarınca; (Seni dost edindim. Her halin, hareketlerin, bana güzel görünüyor. Ayıbını başkalarına sor) buyurdu.
İhtiyaçları karşılayın!
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- İhtiyaç sahibi din kardeşlerinizin sıkıntılarını giderin, ihtiyaçlarını karşılayın, buyurdu. Ahirette mükafatına kavuşursunuz.
Ve ilave etti:
- Hadis-i şerifte; (Allahü teâlâ, bazı kullarını başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak, onlara yardımcı olmak için yaratmıştır. İhtiyacı olanlar bunlara baş vurur. Bunlar için ahirette azab korkusu olmayacaktır) buyuruldu.
|