Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kötülüklerin en kötüsü, Allahü teâlâya inanmamak, ateist olmaktır, buyurdu. Muhammed aleyhisselama inanmamak (küfür) olur.
Sordular:
- İman nedir efendim?
- İman, Muhammed aleyhisselamın, Allahü teâlâdan getirip bildirdiği şeylerin hepsine kalb ile inanıp, dil ile de ikrar etmeye, söylemeye denir. İmanın yeri (Kalb)dir.
- Anlamadan, taklit ederek inanmak da, iman olur mu efendim?
- Evet olur. Ancak bildirilenlerden birine inanmamak, hepsine inanmamak olur.
- Herbirini bilmeden, hepsine inandım demek de, iman olur mu efendim?
- Olur. Ancak iman hasıl olmak için, İslamiyet’in küfür alameti dediği şeylerden sakınmak da lazımdır.
Ve misal verdi:
- Mesela İslamiyet’in emir ve yasaklarından birini hafif görmek, Kur’an-ı kerim ile, melek ile, Peygamberlerden biri ile alay etmek, İslamiyet’i inkâr etmektir.
- Şüphe ederse efendim?
- Şüphe etmek de, inkâr olur.
İnsanı süsleyen iki ziynet
Bir gün de;
- Kardeşlerim, insanları süsleyen iki ziynet vardır, buyurdu.
- Onlar nedir efendim? dediler.
Buyurdu ki:
- Biri Edeb, öbürü Tevazudur. Bu iki haslet kimde varsa, o kişi herkes tarafından sevilir.
- Edeb nedir efendim?
- Edeb, kendini haksız görmek, kusurlu bilmektir. Böyle olanlar, topla tüfekle yıkılmazlar.
- Ya kibir efendim?
- Kibir, küfürden sonra en kötü bir şeydir. Kibirliyi, ne Allah sever, ne de kullar.
|