Büyük Veli Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün cemaatine;
- Herhangi bir mümini görürseniz, mutlaka ona değer verin. Çünkü hiç belli olmaz. Belki o, Allah’ın bir veli kuludur.
Sonra şunu anlattı:
Bir gün, bir talebe bir köprüden geçecekmiş ki, az geriden yaşlı bir zatın geldiğini fark etmiş. Hemen durup, yol vermiş o ihtiyara.
O yaşlı zat;
- Yürüsene evlat! demiş, yol senin.
Talebe cevap vermiş edeble:
- Estağfirullah efendim. Sizin önünüze geçmeye ne haddim var. Siz yaşlısınız, ben ise bir talebe. Önünüzden yürümek edebe sığmaz.
Meğer Evliyadan biriymiş o zat. Dönüp bir nazar etmiş o talebeye. O nazarla gencin kalb göz açılmış ve evliya olmuş.
Dua almaya bakın!
Bir gün de nasihat istediler bu zattan.
Cevap olarak;
- Herkesten dua almaya bakın, buyurdu. İnsan, dua alarak Allah’a yakın olur.
Ve ilave etti:
- Beş şeyin kıymetini iyi bilin.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Birincisi, doğru iman. İkincisi, Ehl-i sünnetten olmak. Bu ikisi çok mühim.
- Başka efendim?
- Üçüncüsü, Allah dostlarını tanıyıp sevmek. Dördüncüsü, İslam’a hizmet, beşincisi de saliha bir zevcedir.
Mutlaka helallaşın!
Bir gün de kul hakkından bahsederken;
- Kardeşlerim, her kişiyle görüştükten sonra ayrılırken, mutlaka helallaşmak lazım, buyurdu.
- Niçin efendim? dediler.
- Kul hakkı geçtiyse ondan kurtulmak için, buyurdu.
|