Evliyanın en büyüklerinden Muhammed Bâkibillah “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, İslamiyet, her işte ve her sözde, Muhammed aleyhisselama tâbi olmak, Ona uymaktır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Nitekim âyet-i kerimede mealen; (Resulüme itaat eden, elbette Allahü teâlâya itaat etmiştir) buyuruldu.
Ve daha açıkladı:
- Resule itaat, Hak teâlâya itaat demektir. Ona uymamak, Allahü teâlâya isyandır.
Sordular:
- Eshab-ı kirama uymak da Resulullaha uymak mıdır efendim?
- Elbette. Eshab-ı kiramın yolunda gitmeyip de, Peygambere uyduğunu söyleyen, yanılıyor. Ona uymuş değil, isyan etmiş oluyor.
Ve ilave etti:
- Böyle yol tutan, kıyamette kurtulamayacaktır. Âyet-i kerimede mealen; (Doğru bir şey yaptıklarını sanıyorlar. Biliniz ki, onlar yalancıdır, kâfirdir) buyuruldu.
Ölüm hastasına ne yapmalı?
Bir gün de bazı sevenleri;
- Ölüm hastasına ne gibi şeyler yapmalıyız? diye sordular.
Cevabında;
- Böyle hasta yanında, Velilerin, âlim ve Evliya zatların menkıbeleri ve sözleri konuşulmalı, bunlara sevgisi arttırılmalıdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Çünkü Evliyayı kiramdan bahsetmek, rahmete sebep olur.
Şöyle devam etti:
- Yanında âlim, salih birkaç kimse bulunup, zorlamamak üzere, Kelime-i tevhid söylemesi temin edilmeli, fakat söylemesi için sıkıştırmamalıdır. Yanındakiler söyleyip ona duyurmalı, usandırmamalıdır.
Ve daha açıkladı:
- Eğer bir kere söylerse, bir daha söyletmemeli, başka şey söylerse, Kelime-i tevhidi bir daha söylemesi hatırlatılmalıdır.
Ve özetledi:
- Yani son sözü, Kelime-i tevhid olmalıdır.
|