Büyük İslam âlimlerinden Derviş Muhammed “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, “Dinde harac, zorluk yoktur”, demenin mânâsı nedir? diye sordular.

Cevabında;
- Bunun mânâsı, Allahü teâlâ, kullarına yapamayacakları şeyi emretmemiştir, demektir.

Ve daha açıkladı:
- Mesela her Müslüman, beş vakit namaz kılabilir. Malın kırkta birini zekat verebilir. Oniki ayda, bir ay oruç tutabilir. Yol ve yiyecek parası olan, ömründe bir kere hac yapabilir.

Şöyle devam etti:
- Yani, Allahü teâlâ kolaylık emretmiştir. Yoksa, herkes, hoşuna giden şeyleri yapsın, nefsine zor gelen şeyleri yapmasın, ibadetleri rahat ve kolay ve keyfine göre değiştirsin demek değildir.

Ve altını çizdi:
- Dinde ufak bir değişiklik yapmak, küfürdür, dinsizliktir.

İslamiyet niçin geldi?

Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, İslamiyet niçin geldi? Peygamberler niçin gönderildi? diye sordular.

Cevabında;
- Bunların gönderilmesi, cebrdir. Yani insanları cebr zinciri ile Cennete çekmek içindir.

Ve ekledi:
- Âyet-i kerimede mealen; (Zincirlerle Cennete çekilen insanlara hayret mi ediyorsun?) buyuruldu.

Şöyle devam etti:
- İslamiyet, Cehenneme gitmemeleri için, insanları bağlayan bir kemenddir. Nitekim Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Siz, pervane gibi, kendinizi ateşe atıyorsunuz. Ben kemerinizden tutup geriye çekiyorum) buyuruyor.