Bir gün, Şibli hazretleri “rahmetullahi aleyh” bir kimse gelip;
- Efendim, geçim derdine düştüm. Zira aile efradımız kalabalık, ne yapacağımı şaşırdım, diye dert yandı.
Cevaben;
- Bunun çaresi kolay, buyurdu.
- Nasıl kolay efendim?
- Şöyle ki, evine döndüğünde dikkat et, aile efradının rızıkları Allahü teâlâya mı bağlıdır, sana mı? Hangisinin rızkı sana bağlıysa, onu çıkar evden. Böylece mevcut azalır, geçiminiz rahatlar.
Adam merakla dinlerken şöyle devam etti:
- Kimlerin rızkını da Allahü teâlâya bağlı görürsen, onlara dokunma. Seninle alakalı değil çünkü.
Adamcağız;
- Hocam, bir kitapta okumuştum, dedi. Her mahlukun rızkına Allahü teâlâ kefildir diye yazıyordu.
Büyük Veli;
- Öyleyse niye üzülüyorsun? buyurdu. Madem ki Allahü teâlâ kefildir, senin ailene de gönderir elbette. Hatta sen istemesen de gönderir.
Ve ilave etti:
- Ama senin vasıtanla gönderir. Öyleyse bırak üzülmeyi.
Allah’a yakınlaştıkça…
Bir gün baze sevdikleri;
- Hocam, kulun Allahü teâlâya yakınlığı ne ile anlaşılır? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Vermesiyle belli olur, buyurdu.
Ve izah etti:
- Müminin Allahü teâlâya yakınlığı arttıkça, vermesi de artar. İhsanı fazla olur herkese.
- Ya Allah’tan uzaklaşırsa hocam?
- Uzaklaştığı ölçüde vermesi azalır.
|