İbrahim Havvas hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün Ravda-yı mübareki ziyarete giderken çölde vahşi hayvanlar gördü ki, susuzluktan takatları kalmamıştı.
Acıdı onlara.
Ve bir kayaya hafifçe dokundu eliyle.
Allah’ın izniyle o anda su fışkırdı kayadan.
Çölde susuz kalmış ne kadar hayvan varsa, anında üşüştüler oraya.
Ve o sudan doya doya içtiler.
Yoluna devam ederken, nurlu biri yanına yaklaşıp sordu:
- Böyle nereye gidiyorsun ya İbrahim?
- Medine'ye.
- Resulullahı mı ziyaret edeceksin?
- İnşallah.
- Bir şey rica etsem yapar mısın?
- Emriniz olur.
- Estagfirullah. Resulullah efendimize “aleyhisselam” benim de selamımı söyler misin?
- Hayhay. Kimin selamı ver diyeyim?
- Kardeşin Hızır’ın dersin.
Hızır kelimesini duyunca elini öpmek istedi hemen.
Fakat öpemedi.
Zira çoktan kaybolmuştu gözden.
Küfür’den çok korkun!
Bu zat bir gün sohbetinde;
- Bir Müslüman dinden çıkarsa, buna mürted denir, buyurdu. Mürted olunca, önceki ibadetleri ve sevapları yok olur.
Sordular:
- Kelime-i şehadeti söylerse, tekrar imana gelmez mi efendim?
- Hayır.
- Ne yapması lazım peki efendim?
- İmanının gitmesine sebep olan o şeyden tövbe etmesi gerekir. Yoksa Müslüman olamaz.
- Bu, korkunç birşey efendim.
- Elbette. Bunun için Müslüman, küfre girmekten çok korkmalı, İslamiyet’e uygun olmayan söz, iş ve hareketlerden şiddetle sakınmalıdır.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte mealen; “Şirkten sakınınız! Şirk, karıncanın ayak sesinden daha gizlidir” buyuruldu.
|