Davud-i Tai “rahmetullahi aleyh”, Allah adamlarındandır.
İmam-ı azam hazretlerinin dersine devam edip, kalbi ilahi nurlarla doldu.
Halife Harun Reşid, bir gün bu zata gelip;
- Bana nasihat eder misin, diye rica etti.
Cevaben;
- Ey Harun, günahtan çok sakın, buyurdu. Zira ölünce, hesaba çekileceksin. Milletine de zulmetme, onlara acı. Yoksa mahşer gününde hepsi senden dâvâcı olurlar.
Harun Reşid göz yaşları içinde dinledi.
Ve bir kese altın verdi kendisine.
Ama O almadı ve;
- Param, ölünceye kadar bana yeter, buyurdu.
Bu para ne zaman biterse…
Zira O, evini yeni satmış, o helal para için de; Yâ Rabbi, bu para ne zaman biterse, ömrüm de bitsin diye dua etmişti.
Ve o paranın kaç gün idare edeceğini de bildirmişti Harun Reşid’e.
Halife, defterini çıkarıp not etti bu tarihi.
Aradan bir müddet geçti.
Harun Reşid, bazı kimselere;
- Davud-i Tai hazretleri bugün vefat etmiştir, dedi.
Şaşırdılar:
- Nerden biliyorsun?
- Parası, tam bugün bitti de ondan.
Gerçekten de o gün geldi ölüm haberi.
Ölüme çare yok
Bu zat, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, ölüme çare yok. Mümin olsun, kâfir olsun herkes bir gün ölecek, buyurdu.
Sordular:
- Ölüm acısını herkes duyacak mı efendim?
- Kâfirler, çok şiddetli hissedecekler.
- Ya müminler efendim?
- Onlar, öldüğünü anlamayacak bile. Bir bakacak ki ölmüş. Aaa, ben ölmüşüm diyecek, o kadar.
|