Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” cenazesini yıkayan kişi, bu mübarek zatı çok seviyordu. Hele gözlerine aşıktı. Dünyada edebinden doya doya bakamamıştı. Bu sebeple onun göz kapaklarını aralayıp, o güzel gözlerini son bir defa görmek istedi. Ama muvaffak olamadı.
Zira açmıyordu gözlerini.
O sırada bir ses duydu gaibden:
“Ey kişi, kendini yorma. O gözler, Allah'ın aşkı ile kapanmıştır ki, Rabbinin didarını görmeden açılmazlar” diyordu.
Mübarek cenazesi yıkandı, kefenlendi.
Ve namazı kılınıp defnedildi.
Sevdiklerinden biri Onu rüyada görüp;
- Münker ve Nekir'e ne cevap verdin? diye sordu.
Rabbin kim, dinin nedir?
Buyurdu ki:
Münker-Nekir melekleri kabrime gelip;
- Rabbin kim, dinin nedir? diye sormaya başladılar.
Onlara cevaben;
Hak teâlâ, kalu-bela'da benim ruhuma;
- Ben sizin Rabbiniz değil miyim? diye sormuştu.
Ben de cevap olarak;
- Evet yâ Rabbi, elbette sen bizim Rabbimizsin, demiştim.
Sonra onlara dönüp;
- Şimdi, tekrar niçin soruyorsunuz? dedim.
Melekler birbirine bakıp;
- Doğru diyor, dediler.
Ve mezarı terk ettiler.
Dünya için çalışmak
Bir gün, genç biri bu zata gelip;
- Bir şey sorabilir miyim? dedi.
- Tabii evladım, sor, buyurdu.
Delikanlı sordu:
- Dünya için çalışmak günah mıdır efendim?
- Hayır. Bilakis helal lokma yemek için çalışmak ibadettir.
Delikanlı şaşırdı:
- Dünya malı kötü değil mi yani efendim?
- Hayır, mal kötü değildir.
- Kötü olan nedir peki efendim?
- Kötü olan, mal sevgisini kalbe sokmaktır evladım.
|